
Benim adım Elif. 2016 yılında
İstanbul’un eski ve kalabalık bir semtinde, küçük bir apartman dairesinde tek başıma yaşıyordum. Dairem, üçüncü kattaydı ve hemen karşımda, aynı katta yaşayan yaşlı bir kadın vardı. Adı Neriman Hanım’dı. Çok sessiz, içine kapanık biriydi. Neredeyse hiç konuşmazdı, sadece bazen koridorda karşılaştığımızda başını hafifçe eğerek selam verirdi. Onun hakkında pek bir şey bilmiyordum, ta ki o geceye kadar…
Bir gece, geç saatlerde evde oturmuş, bilgisayarda çalışıyordum. Saat gece yarısını geçmişti ve etraf çok sessizdi. Tam o sırada, apartmanın koridorundan bir çığlık duydum. Önce pek önemsemedim, belki sokaktan gelen bir sesti diye düşündüm. Ama çığlık tekrarlandı. Bu sefer daha yakından geliyordu. Yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Kapının gözünden dışarı baktığımda, koridorun loş ışığı altında Neriman Hanım’ı gördüm. Yüzü bembeyazdı, gözleri kocaman açılmıştı ve titreyerek kapısına yaslanmıştı.
“Yardım edin! Lütfen yardım edin!” diye bağırıyordu.
Hemen kapıyı açıp yanına koştum. “Neriman Hanım, ne oldu? İyi misiniz?” diye sordum. Ama o, bana bakmıyordu. Gözleri, kendi kapısının aralığına dikilmişti. Sanki orada bir şey vardı. Yavaşça başını çevirdi ve bana baktı. “O… O içeride…” diye fısıldadı.
İçimde bir ürperti hissettim. Neriman Hanım’ın kapısı hafif aralıktı ve içeriden loş bir ışık sızıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, kapının arkasından hafif bir tıkırtı sesi geldi. Sanki birisi içeride dolaşıyordu. Neriman Hanım, “Lütfen gidin! O sizi de alacak!” diye bağırdı.
O anda, kapının arkasından bir gölge belirdi. Uzun, karanlık bir figürdü. Tam olarak ne olduğunu göremedim ama içimde tarifsiz bir korku hissettim. Neriman Hanım, çığlık atmaya başladı ve ben de panikle kendi kapıma doğru geri çekildim. O sırada, apartmanın diğer sakinleri de uyanmıştı ve koridorda sesler yükselmeye başladı. Ama benim gözüm, o kapının arkasındaki gölgedeydi.
Birkaç saniye sonra, kapı yavaşça kapandı ve içeriden gelen sesler kesildi. Neriman Hanım, yere yığıldı ve bayıldı. Komşular yardımına koştu, ambulans çağırdı. Ama o gece, o kapının arkasında ne olduğunu asla öğrenemedim. Neriman Hanım, ertesi gün hastanede hayatını kaybetti. Doktorlar, kalp krizi geçirdiğini söyledi. Ama ben biliyordum ki, o gece gördüğümüz şey, onu öldüren şeydi.
O günden sonra, o daireye kimse taşınmadı. Kapısı hala kapalı ve içeriden bazen tıkırtı sesleri geliyor. Ben ise her gece, o karanlık figürün bir gün benim kapımın önünde belireceğinden korkuyorum. Çünkü o gece, Neriman Hanım’ın son sözlerini asla unutamıyorum
Bir yanıt bırakın