
İyi günler, hikâyemi paylaşmak istiyorum. Uzun zaman önce bir tatil bölgesine gitmiştik. Bir villa kiraladık, 4 arkadaştık. Bu yeri de internetten bulduk. Dışı güzel dursa da içindeki eşyalar oldukça
eskiydi. Koltukların üstü falan örtülüydü. Duvardaki saat bile eskiydi. Bu durum bana ilginç geldi. Sanki kimse uğramamış gibi. Burayı seçmemizin sebebi gitmek istediğimiz yerlere yakın bir mevkide olmasıydı bir de etrafındaki evlerle arasında mesafe vardı. Akşam bağırsak da çağırsak da kimse rahatsız olmazdı. Bu sebeple orayı tercih ettik. Dediğim gibi eve uzun zamandır birileri girmemiş gibiydi kaldıkça derin bir temizliğe ihtiyaç olduğunu da anladık. Tozluydu eşyalar. Neyse birkaç gün burada kalalım sonra başka bir eve geçeriz dedik. Hepimizim kalacağı ayrı bir oda vardı. Ama biz akşam içince aynı odada sızıp kalmışız. Gece gözümü açtım, çok susamışım. Ayılıp kalkmaya çalıştım ama kötü sarhoş olmuştum. Midem de kötüydü. Diğer arkadaşa seslendim. Ama hiçbiri duymadı beni. Ölü gibiydiler. Kalktım bir şekilde mutfağa gittim. Suyu içtim dönerken tam arkamda arkadaşı gördüm. Donuk sabit bir şekilde bana bakıyor. İrkildim. Ödümü patlattın. Seslenseydin ya dedim. Hiçbir şey söylemedi. Benim de zaten ayakta duracak dermanım olmadığından odaya döndüm tekrar. Su sesi geliyordu. Arkadaşın da su içtiğini veya banyoya girip yüzünü yıkadığını düşündüm. Uzandım yerime baktım az önce mutfakta görmüş olduğum arkadaşım uyuyor. Benden önce gelmesi imkânsız hadi geldi diyelim bir iki saniye içinde uyumuş olması imkânsız. Üstelik de içerden su sesi gelmeye devam ediyor. O zaman içerdeki kim? Korktum ama bunları düşünürken yine sızmışım.
Sabah oldu uyandık. Emin olmak için sordum arkadaşa gece kalktın mı sen diye. Yattığım gibi uyumuşum hiç kalkmadım dedi. Tabi sarhoş olduğum için hayal görme ihtimalim çok yüksek. Böyle düşünüyordum. İçim çok rahat olmasa da bu konuyu böyle kapattım. Kimseye de bir şey demek istemedim. Hayalse boştan yere tatilimiz mahvolurdu. O gün çok gezdik denize gittik akşam yine eve döndük. Bir şeyler yedik. Arkadaşlar yine alkol çıkardı. Ama ben içmek istemedim. Hala ayılmış sayılmazdım çünkü. Siz için ben bugün içmeyeceğim dedim. Bilgisayardan bir film açtık hep beraber izledik. Arkadaşlar filmin sonuna doğru yine sızar gibi oldular. Bu sefer ben tek kalacaktım. Uykum da yoktu pek. Onlar o odada kalırken ben kendi odama geçtim. Rahat rahat tadını çıkarayım dedim. Telefonla oynuyorum bir yandan. Kapıya tıklatıldı. Gel dedim. Arkadaş geldi içeri. Burada neden tek başınasın. İçeri gelsene beraber oturuyoruz dedi. Siz uyumamış mıydınız dedim. Yok, bu saatte ne uyuması gel sohbetimize katıl dedi. Tamam, geliyorum geç sen dedim. O çıktıktan 1 dakika sonra ben de çıktım. Onların olduğu odaya geçtim tekrar. Baktım, hepsi uyuyor. Allah’ım sana
sığınıyorum o gelen kimdi diye geçirdim içimden. Bu sefer korkudan odaya dönemedim. Orda yatmaya karar verdim ben de. O kadar korktum ki… Birinci gün sarhoştum hayal gördüm e az önce olanlar neydi? Durum benimle mi ilgiliydi yoksa evde mi bir gariplik vardı. Doğru düzgün uyuyamadım bunları düşündüm. Ertesi gün de günümüz çok güzel geçti. Her yeri gezdik. Eve dönmemek için bahane arıyordum resmen. Şuraya da gidelim şuraya da gidelim diye. Eve dönünce yine aynı şeyler olacak diye düşünüyordum. En son artık hepimiz yorulduk eve dönmek zorunda kaldık. Saat 1 gibiydi. Yorgunluktan direk koltuğa bıraktım kendimi. Arkadaş mutfaktan su getirdi hepimize. İçtim, içtim ama tadı çok garipti su demeye bin şahit. Tarif edemiyorum. Kötü değildi aslında ama beklediğim su tadı da değildi. Ne kattın bunun içine dedim sadece su dedi. Koydum kenara. Bardağa baktığım da kenarlarında süt lekesi gibi beyazlıklar olduğunu gördüm. O gün bana ne içirdiler hala bilmiyorum. Gençler ben dün uyuyamadım pek. Bugün yatsam size ayıp olur siz takılın dedim. Olmaz bırakmayız bu gece de uyuma dediler. Neyse tamam dedim. Dayandığım yere kadar dayanırım. Garip garip şeyler konuşmaya başladılar. Anlamsız boş. Hani sohbete katılayım desem diyecek bir şey bulamıyorum. Bana baktılar en son sen niye hiç konuşmuyorsun diye. Çok
yorgunum dün valla uyuyamadım dedim. Arkadaşın biri niye uyuyamadım birini mi gördün dedi. O bakışları hala aklımdan çıkmıyor. Baktım suratına. Çok değişik geldi. Ruh gibi. Nasıl yani, birini mi gördün ne demek dedim. Birini mi gördün işte seni korkutan bir şey mi gördün dedi. Evet, sebep buydu da o nerden biliyordu ki bunu? Diğerleri de bu dediğine hiç şaşırmamış gibi bakıyorlardı. Yoksa sizde mi gördünüz dedim. Hepsi de aynı anda kafasını evet anlamında salladı. Bana neden anlatmadınız ne ara bunları aranızda konuştunuz dedim. Bizim bu evden gitmemiz lazım yoksa kötü olacak dedi. Tamam, yarın başka ev buluruz ev olmazsa otele geçeriz ama illa bir yer buluruz. Ben sizi tedirgin etmemek için söylememiştim dedim. O sırada biri kalktı ışığı kapattı. Niye kapattın ışığı açsana dedim. Böyle daha iyi. Işık iyi değil dedi. Zaten korktuğum bir konudan bahsediyoruz bir de üstüne ışık kapatıyorlar diye sinirlendim. Açmak için kalktım ama ışık açılmadı. Defalarca bastım. Ne oluyor buna böyle dedim. O karanlıkta biri kolumdan tuttu gel otur boş ver ışığı dedi. Sizde bir haller var. Bakın en korkmaya başladım ne oluyorsa bana da söyleyin dedim. O an kapkaranlık olan odada onların parlak kırmızı gözlerini gördüm. Tüm arkadaşlarımın gözleri kıpkırmızıydı. Yüzlerinde tek fark edilen şey o kırmızılıktı. Bağırarak kaçmaya çalıştım. Bağırmaya
Bir yanıt bırakın