
Selamün aleyküm kızım. Ben 55 yaşındayım. Sana anlatacaklarımı kızıma yazdırıyorum şu an. Pek anlamıyorum ben. Kızım size anlattıklarımı düzenleyerek yazıyor. Adım Fidan. 2 oğlum 1 kızım var. Hikâyelerinizi hep dinliyorum. İnsanlar eşlerinin ailesinden çok çekmiş. Benim de hikâyem böyle. Ben de çok çektim.
17 yaşındaydım gelin olduğumda. Eşimin 3 erkek kardeşi bir de kız kardeşi vardı. Eşim en küçükleriydi o yüzden diğerleri evliydi. Eşimin 4 kardeşi onların çocukları anne babası ve biz aynı evde yaşamaya başladık evlendiğimde. Yemek yapmaktan başka işlere vakit bile kalmazdı. Kalabalık olduğu için sürekli sofra serer kaldırırdık. Ben de yeni gelin olduğum için çok ezildim. Bana Allah’ın emaneti deyip sahip çıkacakları yerde düşmanmışım gibi davrandılar. O kadar kişiden yemek bile kalmazdı yemeye. Ben sofraya oturana kadar
bitirirlerdi. Sana yemek kaldı mı aç mısın demezlerdi. Allah’tan eşim çok iyi biridir. Durumumu gördü. Merkeze taşınalım evimizi ayıralım dedi. Ayıralım da hangi parayla? Allah büyük dedik. Biz bir konuşalım. Kayınvalideme durumu anlattı. Annesi bunu duyunca sinirlendi. Sizin burada neyinizi eksik ediyoruz da gideceksiniz, gittiğiniz yerde yokluk içinde mi yaşayacaksınız dedi. Kayınpederim pek sesini çıkarmazdı. O
öyleydi. Pasifti biraz. Kayınvalideme gücü yetmezdi. Lafıyla yerin dibine sokardı onu. O da bunu bildiğinden pek karışmazdı olana bitene. Orda da varlık içinde yokluk yaşıyorduk bizim için değişen bir şey olmayacaktı. Eşimi de beni de tehdit ettiler. Giderseniz bizi unutun dediler. Biz gittik yine de. Evimizi tuttuk. Eşya alacak yemek alacak paramız yoktu ama mutluyduk. Bana göre ben bir cehennemden kurtulmuştum. Biz taşındık 1 ay sonra kayınvalidemler cümbür cemaat bize geldiler. Habersiz bir anda kapıda gördüm hepsini. Yatılı gelmişler. Bir şey de diyemedim 1 hafta kaldılar. Ben oradan kurtulmaya çalıştım onlar beni nasıl bulduysa yine buldu.
Küçük elim yatak odasına geldi bir gün. Saçlarımı tarıyordum içerde. Saçların çok uzamış. Ben keseyim dedi. Ben de iyi olur kesersen duacın olurum dedim. Saçlarımı bir makas aldı kesti. 1 hafta kaldıktan sonra gittiler köylerine. Eşim de anlayamadı ben de anlayamadım bunların derdi ne niye geldiler hani bizi silmişlerdi diyoruz aramızda. O kadar lafın üstüne nasıl hiçbir şey olmamış gibi bize geldiler? Bu olayın üstünden 2 ay geçti ben hamile olduğumu öğrendim. Öğrendim ama her gece kâbuslar da görmeye başladım. Kâbuslarımda doğrum yapıyorum başımda ebe yok kayınvalidem eltilerim ve görümcem var. Bebeğim doğduktan sonra onu boğmaya çalışıyorlar. Hep bu rüyayı gördüm. Doğum yaptığım yer değişiyordu belki ama gördüğüm şey hep aynıydı. Hamileliğimin 6. ayında bebeğimi kaybettim. Çok kötü zamanlar geçirdik. Yemedim içmedim. Bebeği kaybettikten sonra bana krizler gelmeye başladı. İlk krizde bayılmışım ayılırken de onlar yaptı bebeğimi öldürdü demişim. Bunları dediğimi hiç hatırlamıyordum. Kendime gelince eşim anlatıyordu. Sonra kayınvalidem yine geldi bize. Bu sefer tekti. Çocuğumu kaybettim dedim. Yalandan üzülmüş gibi yaptı ama amacı buymuş zaten. Sonucu öğrenmeye gelmiş. Ben üzgünüm ağlıyorum. Kayınvalidem dedi ki üzülme Zeynepgil de buraya taşınacak. Sana arkadaş olur. Zeynep benim görümcem. 2 çocuğu var. Ne diyeceğimi bilemedim. Biz gelmeyelim diye neler yaptı neler dedi kendi kızı isteyince gönderiyor. İçim huzursuz oldu. Görümcemi sevmiyordum. Çok karışırdı
Bir yanıt bırakın