
Merhaba gerçek adımı vermek istemiyorum. Adıma Sude diyelim. Aslen Ankaralıyım. 37 yaşındayım.
Ortaokul yıllarımda bir depresyon atlattım. O dönemki çocukluk arkadaşımla tartışarak ayrıldık. Ailevi sorunlarım da vardı. Ben bir yaz günü bayıldım. Buzdolabının önüne yığılıverdim. Sadece vücudumun titrediğini hatırlıyorum sonrası yok. O dönemin şartlarında psikoloğa gitmek zordu. Çünkü hem çok maliyetliydi hem de toplum tarafından ayıp, kötü karşılanıyordu. Ama ailemin durumu iyiydi beni götürdüler. Çok ağır
antidepresanlar kullandım çözüm olmayınca. Hacılara hocalara götürdüler. Muskalar büyülü sular yaptırdılar. Her biri daha da kötü yaptı ama geçen zaman içinde kendimi biraz olsun toparladım. Biraz zaman geçti bu olayın üstünden. 2004 senesiydi. Ben Kırıkkale’de üniversite okuyordum. Bir gece rüyamda eski erkek arkadaşımı gördüm. Rüyamda engelli çocukları vardı. Rüyamdan çok etkilendim ve sabaha karşı onu aradım. Aradığımda ise şunu dedi: Telefonu kapat hemen benim ambulansı aramam lazım çünkü az önce takla attım. Aslında o trafik kazası geçirdiği anda ben onun sıkıntılı halini görmüştüm rüyamda. Ama bu rüya olayının her insanın başına gelen bir durum olduğunu düşündüm.
Aradan zaman geçti. O dönemde üniversitede bir erkek arkadaşım oldu. Sonra da askere gitti. Ben erkek arkadaşımın şehit olacağını biliyordum. Dilim varmıyordu ama yine de çevremdekilere ona bir şey olacak diyordum hep ve öyle oldu onu kaybettim. Bu olayın da üstünden zaman geçti. 2009 yılıydı. Büyükbabam hastanede yatıyordu. Ufak bir ameliyat geçirmişti. Bir gece kontrol yoğun bakımda kalacaktı. Durumu iyiydi biz bir gün sonra hastaneden çıkar diye bekliyorduk. O akşam koltukta yatıyordum. Bir anda nefesim daraldı. Büyükbabamın öldüğünü hissettim. Ayağa kalktım ve yanımdakilere biliyor musunuz büyük babam öldü dedim. Herkes şok oldu. Aşağı babannemin evine indik hemen. Herkes bizim evden o kadar insanın bir anda çıktığını görünce bir şey olduğunu anladılar tabi. Biz kapıdan girdiğimiz anda babannemin telefonu çaldı. Hastaneden arıyorlardı büyükbabam vefat etmişti. Büyükbabamı 2 yıl boyunca rüyamda gördüm. Hep aynı rüyayı görüyordum. Günaşırı gördüğüm bir rüyaydı. Bir gün görmezsem ertesi gün muhakkak görürdüm. Babaannemin evinde halalarım amcalarım oluyordu. Büyükbabam da orda oluyordu. Ama ben görüyordum sadece. Büyükbabam burada görmüyor musunuz diyordum. Hiç kimse görmüyordu. Büyükbabamsa gülümseyerek çabalama boşuna beni sadece sen görebilirsin diyordu. Yaklaşık 2 yıl aynı rüyayı gördüm.
2010 yılında ise bir bebeğim olmuştu fakat daha 2 aylıkken yani kundaktayken eşimden ayrılmıştım. O gece yurt dışından misafirlerimiz gelmişti. Ben de babannemin evinde kalmıştım. Dışarısı kar kıştı. Babannemle aynı odada yatıyorduk. Çocuğum da yanımdaydı. Saat geç olmuştu. Telefonum çaldı bir anda. Gizli numaraydı. Kim olduğunu merak etmiştim. Arayan kişiyle konuşurken telefonun hoparlör kısmından bir köy kokusu alıyordum. O telefonun nerden edildiğini bu şekilde anlıyordum. Bana böyle enteresan bir şekilde biri ya da bir şey yardım ediyordu. Ben yardım edenin ne olduğunu bilmiyordum.
Sene 2011 de benim erkek kardeşimin düğünü oldu. Ben kardeşimle görüşmüyordum. Annem de görüşmüyordu aslında ama elaleme karşı o düğüne gitmek zorundaydı. Düğün şık bir mekânda olmuştu. Kına ise bizim binanın altında olmuştu. Bu düğün hazırlığı devam ederken düğüne 15 gün kala ben yine bir şeyler hissettim. Ve anneme sürekli aynı şeyi söyledim. Anne kardeşimin düğünü olduğu gün ne yap et saat 10’dan önce evde ol. Ne olacağını bilmiyordum ama bir şey olacağını biliyordum. Annem düğün günü dediğimi yaptı. Kına gecesinin olduğu gün saat 10’dan önce evde oldu. Hava çok sıcaktı o gün balkonda yattık. Aşağıdan davul zurna sesi geliyordu. Düşününün ne kadar gürültülü olduğunu ama anneme bana ve oğluma bir uyku çöktü. Sabah kalktığımızda yer yerinden oynamıştı. Babannemin evine gittik. Herkesin gözü mor. Ne oldu ne bu haliniz dedik. Dediler ki akşam elektrikler kesildi sonra da bir kavga çıktı. Kavganın neden çıktığını da kimse bilmiyor. Ben önceden hissederek annemi kurtarmış oldum. Ama benim asıl hikâyem 2016’da başladı.
O zamana kadar ara ara olan bu durumlar 2016’dan sonra artmaya başladı. O yıl da annemle babam tartıştılar, ben de babamla tartıştım ve biz annemle beraber başka bir şehre taşındık. Mahkeme açıldı. Bu süreç çok çekişmeli geçti. Babamın mal varlığına tedbir konuldu. Hatırı sayılır bir malvarlığı vardı. Babannemle de artık kılıçları çekmiştik. Annemle benim Allah’tan başka kimsemiz yoktu. Ama karşımızda nüfuzlu güçlü bir aile vardı. Babannem haber gönderdi ben oğlumu başkasıyla evlendireceğim dedi. Hakikaten de daha boşanma bile gerçekleşmeden babamın hayatında 2 tane kadın oldu.
Ben size biraz babannemden bahsetmek istiyorum. Benim babannem düzenli olarak kızlarına eşlerine büyüler yaptırırdı. Biz daha önceden defalarca evinde muska bulmuştuk. Evde tuhaf tütsüler yakan enteresan bir kadındı. Kuru çaya büyü yaptırırdı. Mesela birinin babannemden alacağı var diyelim. İstemek için evine gidecek ama o kapıdan içeri girdikten sonra o alacaklarını isteyemezlerdi. Gelenin ağzı dili bağlanırdı. Babannem borç ödeme konusunda da eli ağırdı. Ben birçok alacaklıdan da şunu duydum. Kaç yıldır bu kadından alacağım var. Ama yanına gidince nerdeyse ben cebimden para çıkarıp vereceğim derlerdi. Bunu herkes bilirdi o bölgede. E tabi babannem böyle bitiyken bize karşı boş durur mu? Durmayacağını biliyorduk zaten. Daha önce biz oradan gitmeden de kapımızın eşiğinde yağlı bir şey bulmuştuk. Annem bunu babanneme sormuş babannem de bilmiyorum ki demiş. Biz birçok badire atlattık böyle. Babannem bu konuda ihtisas yapmış bir kadındı. Türkiye’de de nerde hacı hoca var tanırdı. İşte biz böyle bir kadınla ve onun oğluyla savaşa girmiştik. Tabii ki babannem oğlunun tarafında olacaktı. Ortadaki mevzu mal davasıydı çünkü. Bize düzenli aralıklarla büyüler yaptırdı. Bana ne zaman büyü yaptırsa ben bunu rüyamda görüyordum. Uyuduğum zaman o büyünün nasıl yapıldığını gösteriyorlardı.
Mesela bir gün bakır bir tas görmüştüm. Boş bir ev vardı. Evi babannemle babam yaptırmış ama evin banyosu tuvaleti yok. 2 tane oda gösteriyorlar bana sadece ve yeni sıfır evin tavanından örümcek ağları sarkıyordu. Bakır tasın içinde su suyun içinde de muska vardı.
Bizim mal davamız 5 yıl sürdü. Bu 5 yıl içinde de böyle düzenli aralıklarla büyü yaptırmaya devam etti. Ben de böyle hissettim. Mesela bir rüyamda da benim oğlum onun bahçesinde oynuyor. Kumlarla oynarken ip bulup bana getiriyor. Getirdiği ipte 7 tane düğüm var. Ben onu koyuyorum oğlum bir daha gidip geliyor bu sefer 2 tane büyük erkek yüzüğü bulmuş. Onları da koyuyorum tekrar gidiyor biraz oynayıp geliyor bu sefer elinde üçgen bir muska. Ben bu rüyayı gördüğüm hafta yine çok kötüydüm.
Sonra ben eğitim için yurt dışına gittim. Yurt dışındaki evimde de paranormal birçok şey yaşadım. Bu işin dozu giderek arttı. Evin içinde siyah uçuşan şeyler görmeye başladım. Rüya değildi gerçekti. Geçen sene annemle yurt dışındaydım yine. Pandemi sürecindeydik. Annemin çok erken uyanıp banyo yaptığını gördüm. Allah Allah dedim neden bu kadar erken kalkıp banyo yapıyor acaba? Diye düşündüm ama anneme de sormak istemedim. Bir gün sonrada ben bir rüya gördüm ve erkenden kalkıp banyoya girdim. Ben duştan çıktıktan sonra annem odama geldi. Yatağımın üstüne oturdu. Ben de markete gideceğim üzerimi giyiniyorum. Anne dedim ben bir rüya gördüm. Hayır olsun inşallah nedir dedi. Artık rüyalarımdan o da korkuyordu. Anlattım rüyamı. Ben rüyamda babannemin evindeydim. Babanemin evinde 2 tane tuvalet vardı. Birisi genelde misafirlerin kullandığı tuvaletti. O tuvalete girmeye çalışıyorum fakat içerde başka bir kadın var. Arkası dönük. Uzun boylu saçları lüle lüle ve beline kadar uzanıyor. Bu kadının ellerini yıkadığını görünce özür dileyip geri çıkmak istiyorum. Kadının da misafir olduğunu tahmin ediyorum. Ama bana diyor ki hayır hayır lütfen gelin diyor. Ben de klozetin kapağı örtülü bir şekilde o kapağa oturuyorum. Kadın hala ellerini yıkıyor. Sonra kadından bir enerji, yayılıyor. Hipnoz ediyor beni enerji. Bana yönünü dönüyor ve pantolonunu indiriyor. İndirince ben kadının aslında erkek olduğunu anlıyorum. Yüzü kadın yüzü ama mahrem yerinden erkek olduğu anlaşılıyor. Ben onun cin olduğunu anladığım halde onunla birlikte oluyorum. Rüyamı böyle anlattım. Annem de çok korkar böyle şeylerden. Suratı bembeyaz oldu. Ben çok kötüyüm dedi. Ne oldu dedim. Bir gün önce de o böyle bir rüya görmüş. Sabah erkenden banyo yapmasının sebebi de oymuş. 1 gün arayla ikimizde böyle rüya görmüştük. Bunun devamında da evde sürekli uçuşan şeyler gördük. Artık annem de fark ediyordu onları. Ben çok kötü oldum ve intiharın eşiğine geldim. Balkona çıkıyorum balkonda cinleri görüyorum. Siyah duman şeklinde. Bana sürekli fısıldıyorlar. Buradan aşağı atla diye. Evim birinci kat benim. Altta dükkân var. Oradan atlarsam ölmem ama feci şekilde yaralanırım bunu biliyorum.
Bunca zaman bana olacakları önceden hissettiren görmesem de bir şekilde yanımda olduğunu bildiğim o varlığı son olaylarda hissetmemeye başladım. Belki de son gittiği hoca bize daha kuvvetli işlemler yapmıştı. Babannem artık nasıl bir şey yaptıysa o bana yardım eden varlığı artık hissetmedim. Hatta o uçuşan varlıklar beni yere yatırmaya çalışıyordu. Artık fiziki olarak da alenen kavga ediyorduk. Daha fazla dayanamadım. Anneme söyledim durumu. Orda bir arkadaşım vardı. Oranın vatandaşı yabancı bir hanımdı. Arnavut bir hoca bulduk. Havas ilmi ile uğraşan. O dili bilmiyordum. Hoca da zaten evimizde erkek olmadığı için erkeksiz gelmeyeceğini söyledi. Hem bunun için hem de çeviri yapması için bir arkadaşımı çağırdım. Adam bana rukye ayetleri okudu. Arapça bilmiyorum ama dilin Arapça olduğunu tahmin edebiliyorum. O okuduğunda ben kendimden geçtim. Sonra bana şikâyetlerimi sordu. Hoca gelmeden 3 gün önce makinada yıkadığım çamaşırlarda değişik bir koku almıştım. Sadece benim kıyafetlerimde vardı bu koku. Annem ve oğlumun kıyafetlerinde bir şey yoktu. Aynı yerde aynı zamanda yıkıyordum aynı yerde kurutuyordum ama benim kıyafetlerimde garip ve ne olduğunu anlayamadığım bir koku vardı. Tekrar yıkıyordum kurutuyordum yine aynı koku vardı. Bunların hepsini arkadaşıma anlattım o da hocaya çevirdi. Sonra hoca kıyafetlerimden birer tane getirmemi istedi. Getirdim hiç dokunmadı elini üstüne koydu. Ayetler okudu. Sonra dedi ki ben okuduktan sonra gözlerini kapat bu kıyafeti kokla ne kokusu olduğu senin gözünün önüne gelecek. O zaman anlayacaksın. İlk başta inanmadım. Onun duası bitince gözlerimi kapattım. Kokladım. Gerçekten o kokunun sebebi gözümün önüne geldi. Gözümün önüne gelen şey bir gasilhaneydi. Ben ömrümde gasilhaneye hiç gitmedim ama gözümün önüne gelen görüntü oydu. Bir ölü yıkanmıştı yerlerde su vardı ve sabun gördüm. Aldığım kokunun tam karşılığı buydu. O hoca bir şeyler yaptı ve ben intihar etme isteğimden kurtuldum. Çok ritüel yaptı. Tüm gardırobumu 24 saat suda beklettik. Allah’ın izniyle kurtulduk.
Babannem hala yaptırmaya devam ediyor. Hoca bana muska verdi onu da üzerimde taşıyorum. Allah’ın laneti üzerine olsun. Tüm büyü yaptıranların üzerine olsun. Bana yardım eden o varlığı da söylemiştim hocaya. O da üzerinde iyi kötü ne varsa hepsini göndereceğim demişti. Öyle de oldu. Hepsi gitti. Artık bana yardım eden o varlık da yok. Ne zaman daralsam ne zaman bir şey olsa rüyayla da olsa gösteriyordu. Yeter ki hepsinden kurtulayım iyi olan da gitsin dedim. Çok yakın arkadaşımı kaybetmiş gibi oldum. Uzun yıllar bunu yaşayınca öyle hissediyorsunuz.
Benim hikâyemi de paylaşırsanız çok sevinirim. Hikâyelerinizi takip ediyorum çok beğeniyorum sesinizi de çok beğeniyorum umarım yayınlarsınız. Sevgiler selamlar.
Bir yanıt bırakın