Selamün aleyküm. Hikâyelerinizi dinlerken yazmaya karar verdim. 3 sene önce başıma bir olay gelmişti. Bir yaz zamanı

köye gitmiştik. Köyde de hep arkadaşlarla buluşur gezeriz. Sabah bir çıkarız akşama kadar. Ormanlık yerlere gideriz özellikle. Yine böyle buluştuk. Arkadaşlarla dolaşmaya çıktık. Köyden yarım saatlik mesafede bir orman var ordaydık. Çok sık ağaçlar var o ormanda.

Ben doğayı çok seviyorum her gittiğimde muhakkak uğrarım o yüzden. Ormanda biraz yürüyüş yaptık. Sonra oturduk dinlenmek için. Önümüzde böyle çıkıntı gibi bir toprak var. Ayaklarımı da oraya uzattım. Konuşuyoruz arkadaşlarla. Bir gün de buraya av için gelelim diyoruz. Neyse o anda yağmur bastırdı oradan kalkmak zorunda kaldık. Köye döndük tekrar. Yalnız o gece kötü bir rüya gördüm. Birisi rüyamda sürekli yardım edin yardım diye bağırıyordu. Uyandım bir daha uyuyamadım, etkilendim. 2 gün sonra o ormana yine gittik. Bu sefer silahlarımız

da var. Ava gittik. Ama av da yapamadan geri döndük. Ben o gün yine aynı rüyayı gördüm. Birisi yardım istiyor. Yine uyandım ama tekrar uyuyamadım. Ertesi gün de arkadaşlar bize gelmiş. Gelin içeri geçin dedim. Yok, sen gel dediler. Önemli bir şey konuşmamız lazım diye çağırdılar. Tamam dedim. Bana dediler ki sen son zamanlarda garip rüyalar görüyor musun? Ne gibi dedim. Rüyanda senden yardım isteyen oluyor mu dediler. O

kadar şaşırdım ki. Bunlar benim rüyamda ne gördüğümü nerden bilebilir. Evet dedim. Biz de aynı rüyaları görüyoruz dediler. Sabah birbirlerini görünce neden uykusuz gözüktüklerini sormuşlar birbirlerine sonuçta ikisinin sebebi de aynı çıkmış. Onlar da koşa koşa bana sormaya gelmiş. Sadece onlara mı oluyor yoksa bana da oluyor mu bunu öğrenmek için.

Konuştuk bunları. Sadece ormana gidine oluyor diye düşündük. O zaman o ormanda bir şey olabilir ama ne? Yine gidelim bakalım yine olacak mı dedik. 2 saat sonra çıktık yine gittik ormana. Özellikle aynı yerlere gittik. Hem dua okuduk hem dolaştık. Artık eskisi gibi rahat değildim orda. İn midir cin midir bir şeyler olabilirdi.

Sonra akşam tekrar döndük. Ve tabi aynı rüyayı gördüm ben. Daha detay vardı bu sefer. Ormanın içinde yürüyordum. Sisli dumanlı bir orman. Derinlerden yardım edin diye çığlıklar geliyordu. Sonra önümdeki topraktan bir el çıkıyordu bacaklarıma yapışıyordu yardım et diye toprağın altından ses geliyordu. Kan ter içinde uyandım. Sabaha kadar gözümü bile kırpmadım. Hep dua okudum. Saat güneş doğar doğmaz çıktım evden. Diğerlerinin yanına gittim. Onlar da aynı şekilde görmüşler. Bir şey olduğu kesin ama ne olduğunu bir türlü çözemiyoruz. O gün cami, imamıma gidip anlattık. Hayırdır inşallah diyelim ama pek hayır durmuyor dedi. Olayın üstünü kapatmak istedik. Orman sahiplidir belki o yüzden böyle şeyler görüyoruzdur dedik. Gitmedik ormana. Başka yerleri gezdik hep. Bu zaman zarfında da köye hep yağmur yağdı zaten. İstesek de gidemezdik. 1 hafta geçti geçmedi olayların sebebi ortaya çıktı. Oraya odun kesmeye giden biri bir ceset bulmuş. Yeni öldürülmüş biriymiş. Köyden biri değil. Kim olduğunu bilen yoktu. Yağmur üst üste yağdığından üstündeki toprak aşınınca ölünün eli ortaya çıkmış adam da bunu fark etmiş. Jandarmalar günlerce uğraştı. Biz çok korktuk. Çünkü zaten rüyalarımız böyleydi. Topraktan el çıkıyordu bacağımı tutuyordu yardım et diye. Açıkça görmüşüz aslında. Allah’tan birisi de bu gençler ormana gidip duruyordu demedi. Yoksa başımıza iş alırdık.
Tekrar köyün imamıyla da görüştük. Biz daha bir şey söylemeden sizin rüya buna delaletmiş meğer dedi. Kime anlatsam şaşırıyor. Ondan sonra biz köye gittiğimizde o ormana asla girmedik. Hep uzak durduk.