Paranormal korku hikayeleri ile devam ediyoruz.
Karanlık Yolda
Benim adım Zeynep. Size yıllar önce, yeni atandığım bir köyde başıma gelen ve hayatım boyunca unutamayacağım paranormal bir olayı anlatmak istiyorum.
2014 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Anadolu’nun ücra bir köyüne öğretmen olarak atandım.
Köy, şehre oldukça uzak, dağların arasında saklı bir yerdi. Toplamda 20-25 haneden oluşuyordu. Elektrik sık sık kesilir, gece olunca etraf zifiri karanlığa gömülürdü.
İlk geldiğimde köylüler beni sıcak karşıladı. Ancak birkaç gün geçtikten sonra, bazılarının bana garip bir şekilde uyarılarda bulunduğunu fark ettim.
Yaşlı bir kadın, “Hocam, akşam olunca sakın eski okulun yanından geçmeyin. ” dedi.
İlk başta ne demek istediğini anlamadım. Ama her geçen gün, köylülerin bu okuldan özellikle uzak durduğunu fark ettim.
Ve sonra, o okulun neden terk edildiğini öğrendim.
Köyde şu an eğitim verdiğim okuldan önce, köyün girişine yakın bir yerde çok eski bir taş okul varmış.
Ancak, yıllar önce burada çalışan bir öğretmen gece ders çalışırken gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuş. Sabah öğrenciler ve köylüler okula geldiklerinde öğretmeni bulamamışlar.
Odada sadece sıraların üzerine düşmüş devrilmiş kitaplar ve tahtaya yazılmış anlam verilemeyen tuhaf semboller varmış.
Bütün köy seferber olmuş ama öğretmen bir daha asla bulunamamış.
O günden sonra okulda gece vakti tuhaf sesler duyulmaya başlanmış. Kapılar kendi kendine çarpıyor, pencereler titreşiyormuş.
Sonunda köylüler, okulu tamamen kapatıp mühürlemişler.
Ve kimse oraya gitmemeye yemin etmiş.
Ben bu hikayeyi duyduğumda ürperdim ama yine de köylülerin batıl inançlarına bağladım. Ta ki… o geceye kadar.
Bir gece, ders planları hazırlamak için okuldan biraz geç çıktım. Saat 10’a yaklaşıyordu. Evime giderken, yolu kısaltmak için eski terk edilmiş okulun yanından geçmeye karar verdim.
Hava serindi. Etrafta in cin top oynuyordu. Yalnız yürüyordum. Tam eski okulun önünden geçerken…
Kapının hafif aralık olduğunu fark ettim.
Oysa ki bu bina yıllardır kapalıydı. Kilitli olması gerekiyordu.
Kapıya biraz daha yaklaştım. İçeriden hafif bir tıkırtı geldi.
Kalbim hızla çarpmaya başladı. Ama kendimi cesaretlendirmeye çalıştım. Belki rüzgardır, belki içeride bir hayvan vardır, dedim.
Ama tam arkamı dönecekken… eski okulun penceresinde bir şey hareket etti.
Simsiyah bir gölge, içeride bana bakıyordu.
İçimde bir çığlık kopsa da, sesimi çıkaramadım. O an ne yapacağımı bilemedim. Sadece gözlerimi kırpıştırdım. Ama gözlerimi açtığımda o şey çoktan kaybolmuştu.
Kaçmak için adımımı attım. Ama… o an en korkunç şey oldu.
Kapının arkasından çocuk kahkahaları gelmeye başladı.
Ama… bu köyde o saatte dışarıda çocuk yoktu.
Bütün cesaretimi kaybettim ve koşarak evime gittim.
O gece yatağıma yattım ama gözlerimi kapatamıyordum. İçimde kötü bir his vardı.
Saat 03:00 civarında uyandım. Ama uyanmamın bir sebebi vardı.
Birisi kapımı tıklatıyordu.
Yavaş, düzenli ve ürkütücü bir şekilde…
Tık… Tık…
Bütün vücudum donmuştu. İçeriden nefes almayı bile zorlaştıran bir korku yükseldi.
Birinin beni izlediğini hissediyordum. Ama gözlerimi açmaya korkuyordum.
Kapının önünden yavaş adım sesleri geçti.
Ve bir fısıltı duydum.
“Öğretmenim, neden geldin?”
Bu ses… çocuk sesiydi.
Ama… evde yalnızdım.
Ve o an gözümü açtım. Ama kapının önünde kimse yoktu.
Sabaha kadar ışıkları kapatmadım.
Olaydan sonra köyde birkaç yaşlı kadına yaşadıklarımı anlattım.
Bana korkuyla baktılar ve bir daha eski okulun yanından geçmemem gerektiğini söylediler.
Sonradan öğrendim ki, o okulda gizemli bir şekilde kaybolan öğretmen, kaybolmadan önce sürekli kapısında küçük bir çocuğun tıkırtılar yaptığını söylüyormuş.
Ama o gece, aynı şey bana oldu.
O olaydan sonra köyde bir yıl daha kaldım. Ama bir daha asla eski okulun yanına gitmedim.
Ve her gece… kapımın önünde tıkırtı olup olmadığını dinledim.
Bugün bile, eğer geceleri kapım aniden tıklanırsa o geceyi hatırlıyorum.
Ve içimde hep bir korku var:
Kapıyı açsaydım, ne olacaktı?
Paranormal korku hikayeleri olaylarınızı bize gönderebilirsiniz.
Bir yanıt bırakın