köyün dışında, ormanın kenarında Terk Edilmiş Ev

korku hikayesi
korku hikayesi

O Gece Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmadı

 

Benim adım Mehmet. 2018 yılının yaz aylarında, memleketim olan Eskişehir’de ailemle birlikte yaşıyordum. O yaz, üniversiteden arkadaşım Ali, köyüne gidip gelirken birkaç günlüğüne bize misafir olmuştu. Bir akşam üstü, Ali ile birlikte köyün yakınlarındaki terk edilmiş bir evi keşfetmeye karar verdik. Herkes o evin “perili” olduğunu söylüyordu ama biz tabii ki böyle şeylere inanmıyorduk. Ne de olsa ikimiz de mantıklı, bilimsel düşünen insanlardık.

Ev, köyün dışında, ormanın kenarında yalnız başına duruyordu. Pencereleri kırık, kapısı yarı aralık, etrafı yabani otlarla kaplıydı. İçeri girdiğimizde, her yer toz ve örümcek ağları içindeydi. Ali ile birlikte evin içinde dolaşmaya başladık. Her odada eski eşyalar, kırık dökük mobilyalar vardı. Bir ara, evin içinde garip bir soğukluk hissettim. Sanki birisi bizi izliyor gibiydi ama Ali bunun sadece hayal gücümüz olduğunu söyledi.

Evin üst katına çıktığımızda, koridorun sonundaki oda dikkatimizi çekti. Kapı hafif aralıktı ve içeriden tuhaf bir ses geliyordu. Ali, “Girip bakalım,” dedi. Ben biraz tereddüt ettim ama yine de onu takip ettim. Odaya girdiğimizde, içeride eski bir dolap ve yerde kırık bir ayna gördük. Ayna, sanki birisi tarafından bilerek kırılmış gibiydi. Tam o sırada, dolabın içinden hafif bir tıkırtı sesi geldi. Ali, dolabı açtı ve içinde eski bir fotoğraf albümü buldu.

Albümü karıştırmaya başladık. Fotoğraflarda, evin eski sakinleri vardı. Hepsi ciddi ve donuk ifadelerle objektife bakıyordu. Bir fotoğraf özellikle dikkatimi çekti: Bir kadın, arkasında duran bir gölgeyle birlikte poz vermişti. Gölge, kadına benzemiyordu. Daha uzun ve inceydi. Ali, “Bu sadece ışık oyunu,” dedi ama ben içimde bir huzursuzluk hissettim.

Tam o sırada, odanın kapısı kendiliğinden kapandı ve ardından dolaptan yüksek bir çığlık sesi geldi. İkimiz de donup kaldık. Ali, “Hadi gidelim!” diye bağırdı ve kapıya yöneldi. Ama kapı açılmıyordu. Sanki birisi dışarıdan tutuyor gibiydi. O anda, aynadaki yansımamızın arkasında bir şey belirdi. Uzun, karanlık bir figürdü. Ali ile birlikte kapıya yüklenip zorla açtık ve merdivenlerden aşağı koşmaya başladık. Evden çıktığımızda, nefes nefese kalmıştık. Arkamıza baktığımızda, üst kattaki pencerede o karanlık figürü gördük. Bize bakıyordu.

O günden sonra, Ali ile o ev hakkında hiç konuşmadık. Ama o gece yaşadıklarımızı asla unutamadım. Bazen rüyalarıma giriyor ve uyandığımda hala o karanlık figürü görüyorum. O evin gerçekten perili olup olmadığını bilmiyorum ama bir şey kesin: O gece hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

O geceden sonra Ali ile bir daha o evin yakınına bile gitmedik. İkimiz de o anları konuşmaktan kaçındık, sanki konuşursak o karanlık figürün tekrar hayatımıza gireceğinden korkuyorduk. Ali, bir hafta sonra köyüne döndü ve bir daha o bölgeye gelmedi. Ben ise Eskişehir’deki evime döndüm ama o geceyi unutamadım.

Birkaç ay sonra, o evin hikayesini araştırmaya karar verdim. Köydeki yaşlılarla konuştum ve evin geçmişi hakkında bilgi topladım. Meğerse o ev, yıllar önce bir aile trajedisine sahne olmuş. Evin kadını, kocası tarafından öldürülmüş ve cesedi evin bahçesine gömülmüş. O günden sonra evde tuhaf olayların yaşandığı, hatta birkaç kişinin evin içinde kaybolduğu söyleniyormuş. Köylüler, evin “lanetli” olduğuna inanıyor ve kimsenin yaklaşmaması gerektiğini söylüyorlardı.

Bu bilgileri öğrendikten sonra, o gece gördüğümüz karanlık figürün kim ya da ne olduğunu daha iyi anladım. Belki de o, evin kadınının ruhuydu ya da başka bir varlık… Bunu asla bilemeyeceğim. Ama bir şey kesin: O gece yaşadıklarım, hayatımın dönüm noktası oldu. Artık eski ben değildim. Her gece yatağıma yattığımda, pencereden dışarı bakıp o karanlık figürün bir gün geri döneceğinden korkuyorum.

Ali ile hala görüşüyoruz ama o geceyi hiç konuşmuyoruz. Sanki ikimiz de o anı unutmaya çalışıyoruz. Ama biliyorum ki, o ev ve içindeki sır, asla peşimizi bırakmayacak. Bazen rüyalarımda o dolabın sesini duyuyor ve uyandığımda odamın bir köşesinde o karanlık figürü görüyorum. Belki de o, beni takip ediyor… Belki de bir gün geri dönecek.
O geceyi asla unutmayacağım. Çünkü o gece, gerçekten hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*