HANGİ HİKÂYENİN DEVAMI?

Paranormal olay
Paranormal olay

Merhaba arkadaşlar bir önceki hikâyeyi gönderen kişiyim. Bir daha yazmayacağımı söylemiştim ama yorumları okuyunca sizlerin hayır dualarınızı almak hoşuma gitti. Bu yüzden devam niteliğinde yazmaya karar verdim. Allah hepinizden razı olsun.

Sözü fazla uzatmadan konuya devam edelim bildiğiniz gibi hoca kulenin etrafını çembere aldı. Koruma altına aldı yani. O hafta hiçbir sorun yaşamadık. Bir gün yine ben sigara içmek için kulenin dışına çıktım. Hocanın bize gösterdiği sınırın dışına çıkmadan turluyordum. Mevzide hafız bekliyordu dikkat ettim hafız bir noktaya kitlenmiş bakıyor. Yanına gittim yanına geldiğimi bile görmedi dürttüm hafız iyi misin dedim. Ben böyle deyince bana döndü gözlerinden yaş süzülüyordu. Ne oldu oğlum bir şey mi oldu dedim. Annem annem diyebildi. Annem geldi orada kayaların orada diyerek eliyle işaret etti. O yöne baktım ben bir şey göremedim. Tamam hafız sen içeri geç ben beklerim dedim. Onu içeri gönderirken de içerden bir kişiyi de yanıma gönder dedim. Hafız gitti diğer arkadaş da yanıma geldi. Ne oldu dedi hafıza, annesi kılığında görünmüşler. Etkilenmiş dedim. O da hay anasını ya yine mi başlayacaklar diye sitem etti. Valla umarım hoca haklı çıkar çemberi

 

geçemezler yoksa halimiz duman olur dedim. Mevzide ikimiz beklerken yaklaşık 100 metre ileride bulunan kayalarda iki tane kız biz yaşlarda -ama yok böyle bir güzellik- güzel bir ses tonu ile gelseniz ya yanımıza deyip mahrem yerlerini gösteriyorlar. Hemen ayaklarına baktık ayakları tersti. İyice yaklaştılar bize ama hocanın sınırından geçemediler. Bunlar bize yaklaşınca hafızın bizlere öğrettiği duaları hemen okumaya başladık. Öfkeyle bakıp kayboldular. Arkadaşa sen içeri git nöbeti değişelim hafız hariç 2 kişiyi yolla buraya dedim. O da dediğimi yaptı. İçeriden gelen arkadaşlara siz bekleyin bir şey olursa çağırın dedim. Anlaştık öyle. Ben de içeri gidip cihazdan etrafımızı taramaya başladım. O gün olaysızdı. Bir iki hafta sorun yaşamadık. Artık ben de cihazların başında çok durmuyor, diğerleri gibi ben de mevzide bekliyordum. 2 kişi olduğumuzdan 1 kişi iki cihaza bakabiliyordu. Neyse benim sıram vardı mevziiye girdim fazla zaman geçmemişti ki sivil hayatta sevdiğim kızı gördüm. Bana seslendi aşkım seni çok özledim dayanamadım evden kaçıp buralara kadar geldim dedi. Ben şok oldum. Kızım manyak mısın sen nasıl geldin buraya kadar dedim. Ne yapayım seni çok özledim gelmeyecek misin? Sarıl bana kokunu özledim dedi. Mevziden çıkacaktım ki ayaklarına bakmak geldi aklıma direk ayaklarına baktım ayakları tersti. Defol git buradan sen o değilsin diye öfkeyle bağırdım. Pis bir sırıtış atarak kayboldu. Sakinleşmek için sigara yaktım.

 

Sigaram bitince de içeri geçip biriniz dışarı çıkın ben üşüdüm dedim. Sırası gelen arkadaş çıktı dışarı hafız yüzüme bakıyordu. Ne bakıyorsun hafız dedim. Sert bir dille sen bu kadar erken gelmezdin içeri anlat ne oldu dedi. Ben de olanı anlattım. Hafız, bu hoca demedi mi sizi rahatsız etmeyecekler diye bu olanlar ne dedim. Öyle dedi ama sabah ezanına kadar da çemberin dışına çıkmayın dedi unutma. Tamam şeklinde kafa salladım. Bir iki hafta sonra dışarıdan 2 el silah sesi geldi. Biz panikle hemen silahlarımızı yanımıza alıp dışarı fırladık. Mevzide duran hafız “bırakın anamı bırakın lan!” diye bağırıyordu. Hemen tüfeği elinden aldık. Zar zor zapt ettik Elini yüzünü yıkadık. Sakinleştirdik. Ne oldu hafız dedik. Geldiler dedi, anamı çekip götürdüler kesik başını önüme attılar dedi. Biz şok olmuştuk. Yapma hafız gerçek değil onlar oyun ediyorlar. Sen bizden daha iyi biliyorsun diye teselli verip sakinleştirdik. Arkadaşa hafız birkaç gün nöbete çıkmasın ben tutarım onun yerine de hafız ne kadar olmaz öyle şey dese de ben kabul etmedim.

Neyse günler normalleşiyor Sıkıntısız geceler yaşıyorduk. Dışarıda mevzide olan arkadaş Gelin dışarı dedi. Ne oldu dedik, gelin siz dedi. Biz de silahları yanımıza alıp çıktık. İneklerin boyunlarında çan olur ya öyle çan sesi geliyor. Bir baktık ki o keçi sürüsü yaklaşıyor. Üstümüze doğru geliyor. Ama etrafımızdan dolanıp yollarına devam ettiler. Ne bir şekle büründüler ne de başka bir şeye. Öylece geçip gittiler.

Bir hafta sonra kayaların orada tekrar görülen varlıklar belirdi. Öfkeyle bizleri tehdit ediyorlardı. Bizden tiksiniyorlarmış falan. Biz kendi aramızda takvim oluşturduk. Örneğin 2 haftadır bir kişilik ya da 3 kişilik gruplar etrafımızda görünüyor. 2 ayda bir de keçi sürüsü geliyor. Her gün yaşanan bir olay yok yani. Neyse, bir akşam mevzide duran arkadaş içeri geldi. Gelin birileri tepeye yaklaşıyor dedi. Hemen silahlarımızı alıp mevzilere girdik Kalabalık insan grubuydu. İlk öyle sandık. Bir tanesi bize yaklaşmaya başladı. Dur yaklaşma diye uyarıda bulunduk. Az yaklaşınca fark ettik ki ayakları ters. Hafız tam okumaya başlayacaktı ki sakın sakın okuma dedi. Hafız durdu. Size zararımız olmayacak okumayın. Bu gece düğünümüz var. Düğünümüzü yapıp gideceğiz dedi. İsterseniz siz de katılın ama dua okumayın dedi. Biz de onaylar şekilde kafa salladık. Düğünleri başladı. Çalgıcılar ismini bilmediğim bir çalgı aletiyle çalmaya başladılar. Erkekler oyun oynamaya başladılar çok değişik oyun tarzları vardı. Dinlemesi ne yalan söyleyeyim keyifliydi. 2. müzik çalmaya başladığında kadınlar çıktı ortaya onlar da oynamaya başladılar yemekler yeniyor, içecekler içiliyordu. Biz de seyrediyorduk sabaha karşı sesler kesildi düğün bitiyordu sanırım. İlk yanımıza gelen varlık -insan suretinde geliyor tabi- geldi teşekkür ederim dua edip de düğünümüzü bozmadığınız için dedi. Arkasını dönüp gidecekti ki hafız siz Müslüman cinlerden misiniz dedi. O da yok, İsevi’yiz biz dedi. Hocayla anlaşma yapan sizler misiniz dedi hafız. O da evet dedi. Bazen bizi korkutuyorlar farklı olaylar yaşatıyorlar. Onlar sizden değil mi dedi. O da burası geçit yeri buradan her dine mensup cinler gelir geçer. Onlardır dedi. Adını vermek istemiyorum tepenin. Biz de demek ki bu tepenin adı bu yüzden böyleymiş dedik.

Düğün olayı kayboldu sabah oldu ezan okundu. Biz de karakola geri döndük. Birkaç hafta sonra astsubay bizi odasına çağırdı. Tepede durumlar nasıl, hala geliyor mu o varlıklar dedi. Biz de yok komutanım biz o işi hallettik dedik. Nasıl hallettiniz diye sordu. Biz de komutanım bir gece köye indik bir amcanın kapısını çaldık durumu ona anlattık o da bize bir hocanın numarasını verdi aradık hocaya durumu anlattık. O da sağ olsun arabasıyla geldi. Yaptığımız yanlıştı biliyoruz ama başka çaremizde kalmamıştı. Hoca kulenin etrafını korumaya aldı. Yaklaşamıyorlar artık kuleye ama uzaktan ara sıra görünüyorlar. Allah razı olsun hocadan da beş kuruş para almadı benzin parasını vermeye çalıştık ama onu bile kabul etmedi dedik. Astsubay çenesini kaşıyarak elini boynuna götürüp boynunu açtı. Boynunda resmen bir el izi oluşmuş. Kızarıklık leke gibi. Bu iz o gece oldu dedi. Verin bakayım şu hocanın numarasını ben de bir görüşeyim deyince biz hemen verdik numarasını. Biz tepeye çıkmaya devam ediyorduk. Onların çemberi geçemediğini Gördüğümüzden içimiz çok rahattı. 2 ayda gelen sürü zaten etrafımızdan dolanıp geçip gidiyordu ama diğerleri türlü oyunlar ile bizimle uğraşıyordu.

Bir gece tekrardan sevdiğim kız kılığında ben mevzideyken geldi iyice yaklaştı ben silahın kurma kolunu çekip bıraktım buna doğrulttum. Öyle bir kahkaha attı ki anlatamam. Bendeki de salaklık işte sanki öldürebileceğim onunla. Ona defol buradan dedim o da öfkeyle siz defolun diye bağırdı. Gülerek valla çok komiksin dedim bu sözün üstüne sinirlendi üstüme hamle yaptı. Ben hemen geri kaçtım mevziden. Aptallar dedi ve gitti.

Sonra ne mi oldu. Onlar da anladılar durumu. Artık bizle uğraşmıyorlardı. Biz teker teker teskere aldık. Yerimize gelen her yeni kişiye durumu anlattık. Ne olursa olsun kulenin etrafından ayrılmayın dedik. Eve geldiğimde Birkaç olay yaşadım ama onlar da musallat şeklinde olmadı.

Size son hikâyemdir artık yazmam. Sebebim ilkini yazdığımda gece baya rahatsız edildim. Sadece ben de değil 47 yaşında ablam bana yazdı dedi böyle böyle şeyler yaşadım. Biliyorum bu akşam da rahatsız edileceğim. Biz bazen arı kovanına çomak sokuyoruz onlar da uyarıda bulunuyorlar. Yorumlarınızı için şimdiden çok teşekkür ederim. Benim anlatacağım bu kadar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*