MAHMER | YAŞANMIŞ KORKU HİKAYELERİ

korku hikayesi
korku hikayesi

Mahmer | Yaşanmış Korku Hikayeleri

Pınar hanım selamlar sizi çok seviyoruz. Sesinize öyle alıştım ki dinlemeden uyuyamıyorum. İsmim Ferhat. Benim de yaşadığım çok olay var. Benim hayatım başlı başına olay. Çocukluktan beri cinleri görüyorum.

Ben 5 yaşındaydım. Köyde yaşıyorduk o zaman. Dışarda toprakla oynuyordum. Toprakları alıp savuruyordum etrafa. O anda yanıma bir kadın geldi. Daha önce hiç görmemiştim. Boyu çok uzundu. Ve eteği yere kadar uzanıyordu. Yanıma kadar geldi. Oyun mu oynuyorsun sen dedi evet dedim. Beraber oynayalım istersen dedi. Benimle beraber kumlarla oynadı. Tıpkı bir çocuk gibi. Bedeni kocaman ama hareketleri çocuk gibiydi. Yüzü güzeldi. Yaşı 20’lerde gibiydi. Saçları upuzun örülmüş bir şekildeydi ve neredeyse yere değiyordu. O günden sonra o kadın hep yanıma geldi. Oyun oynadık. Adının Mahmer olduğunu söyledi.

Bir gün dışarı çıkarken annem nereye gidiyorsun dedi. Mahmer’in yanına gidiyorum oyun oynayacağız beni bekliyor dedim,. Mahmer kimmiş dedi. Arkadaşım o benim gel gösteriyim dedim. Kumların oraya gittim ama Mahmer orada yoktu. Gelmemiş bugün dedim. Annem bana tuhaf tuhaf baktı. Ben tek başıma oyuna daldım sonra annem gitti.

Bir gece cama vurulmasıyla uyandım.

Annemle ve babamla aynı odada yatıyordum. Onlar cam sesine uyanmamıştı. Ben uyandım sadece. Perdeyi araladım ve karşımda Mahmer’i gördüm. Hadi çık dışarı dedi. Kalktım tam çıkacakken annem uyandı. Nereye gidiyorsun tuvalete mi dedi. Anne Mahmer geldi. Beni çağırıyor dedim. Yataktan fırladı. Oğlum dur gitme ne Mahmer’i göster bana kimmiş dedi. Dışarı çıktık göstermek için ama Mahmer gitmişti. Gitmiş anne buradaydı dedim. Annem durumdan şüphe ettiği için beni hocaya götürdü. Hoca muska yazdı bana da. Dedim ki bu muskayı takarsan sana yaklaşamaz. Tamam mı sakın çıkarma dedi. Ama ben onu sevmiştim. Bu muskayı takmak istemedim. Ama maalesef annem taktı. Ben taktıktan sonra gerçekten görmedim. Annem üstümü kontrol ediyordu sürekli taktım mı takmadım mı diye bu yüzden uzunca bir süre takmak zorunda kaldım.

Yaşım 17 olduğunda ergenliğin de verdiği gazla ben muskayı çıkardım ve takma konusunda da ailemle kavga ettim. Ama umurumda değildi. Ben onu çok özlemiştim. Takmadığım ilk gece pencerenin önünde onun gelmesini bekledim. Neredeyse sabaha doğru geldi. Hiç değişmemişti. Ne elbisesi ne yüzü ne hareketleri her şeyi aynıydı. Hemen dışarı çıktım. Ve sarıldım. Seni çok özledim dedim. Ben de çok özledim dedi. Beni göremezsen eğer görüşemezsek benden sana hatıra vermek istiyorum dedi. Nedir dedim. Elleriyle saçlarını okşadı. Ve örgülü saçını tuttu. Ortasından eliyle kopardı. Korkmuştum. Eli makas gibi koparmıştı. O örgülü saçı bana verdi.

Neyse, biz yine görüştük.

Ayrılmadık hiç. Üniversite sınavına girdim. Bursa Uludağ Üniversitesini kazandım ve ailem orada bana ev tuttu. Çok mutluydum çünkü bu evde Mahmer’le yaşayacaktım. Sadece geceli değil her zaman yanımda olacaktı. Mahmer o kadar güzeldi ki yüzü bembeyaz o siyah kıyafetin içinde parlıyordu adeta. Ben okula başladım ve Mahmer her zaman yanımdaydı. Uyumazdı evin içinde gezerdi. Işıkları sürekli açılıp kapanırdı. Mahmer derdim ışıkları boşa yakma fatura çok gelir sonra. Çok gülmüştü buna. Bir gece yatağıma uzandım Mahmer yine ayaktaydı sonra birden yatağa yanıma yattı. Karşı koyamadım ona o kadar güzeldi ki biz birlikte olduk. İlk birlikte oluşumdu. O da bir cinle oldu. Mahmer’le o günden sonra arkadaş gibi değil sevgili hatta karı koca gibi olduk. Gün geçti ben üniversiteyi bitirdim ve ailemin yanına döndüm. Malum, üniversite okuyanlar hemen iş bulamıyor. O zamana kadar ailemle yaşamak zorundaydım. Ailemin yanına döndüm. Mahmer de benimle geldi tabi. Bir gece Mahmer beni uyandırdı ve beni mutfağa çağırdı.

Ne oldu dedim karnını tuttu. Ben hamileyim dedi. Hamile misin ama olmaz ki cin ile insanın çocuğu olamaz dedim. Hayır, karnımda onu hissediyorum dedi. Beynimden vurulmuştum sanki. Bir çocuğum olacaktı daha 23 yaşındayken ve bir cinden. Uyku uyuyamadım. Daraldım strese girdim. Psikolojim çok bozuldu. Bir hoca vardı ona gittim durumu anlattım. Benim cinden çocuğum olamaz değil mi hocam dedim. Eğer birlikteliğiniz olduysa olur dedi. Ne yapacağım ben şimdi hocam dedim. Kurtulmak istersen kurtarırım. Ama bir daha da göremeyeceksin onu dedi. Ben Mahmer’i seviyorum. Ondan ayrılamam çok alıştım ama çocuk istemiyorum dedim. Ona yapacak bir şey olmaz dedi. Mahmer’i görmek istiyorsan çocuğu da göreceksin dedi. Üzgün bir şekilde oradan çıktım. Eve gittim. Odama girdim. Odada Mahmer vardı ve ağlıyordu neden ağlıyorsun dedim. Sen çocuğumuzu istemiyorsun dedi. Korkuyorum Mahmer sadece korkuyorum. Seni çok seviyorum ama çocuk fikri beni korkutuyor dedim. Onu sakinleştirmeyi başardım.

Bir gün ben dışardaydım. Eve geldim babam anneme kolonya sürüyordu annem bayılmış gibiydi. Koştum baktım. Kötüydü durumu. Tansiyonunu ölçtük çok düşüktü. Çok şükür 1-2 saat sonra kendine geldi. Bizim balkonda bir kadın gördüm diye söze başladı. Ben o anda bembeyaz oldum. Kadının karnı şişti hamile gibiydi. Saçları örgülü yere değiyor. Çığlık atınca ne bağırıyorsun bu çocuk oğlundan dedi. Orada bayılmışım dedi. Babam bana baktı. Halüsinasyon görmüşsün dedi. İkna olmadı. Bu işin peşini bırakmadılar. Hocaya gitmişler hoca da her şeyi anlatmış. Eve getirdiler hocayı, Mahmer’in eve girmemesi için tütsü yakıyordu. Bırak onu çabuk diye boğazına sarıldım adamın. Bak kendine gel bu işin sonu kötü olur, sen insansın kendi âleminde kal dedi. Tütsüyü aldığım gibi camdan fırlattım. Ve o anki sinirle Mahmer benim karım ve bir bebeğimiz olacak çocuğumdan da karımdan da uzak dur dedim. Hoca evden çıktı. Annem bana kızmaya başladı. Babam bir tokat attı. İlk kez tokat atmıştı bana acısı hala geçmedi gururum çok incindi yani. Benim kararlı olduğumu görünce beni evden kovdu. Git nerde yaşarsan yaşa al sana para bir daha bu eve gelme dedi. Ben de eşyalarımı alıp çıktım.

Paraları almadım.

Gurur yaptım. Beş kuruşum olmadan gittim bir banka oturdum ağlamaya başladım Mahmer yanımda belirdi, duydum dediklerini merak etme pişman olmayacaksın dedi. Nerde yaşayacağız Mahmer param yok evim yok ne yapacağız şimdi dedim. Benim evim var dedi. Nerde var dedim. Elini uzattı. Gözünü kapat dedi kapattım. Bir mide bulantısı hissettim sonra aç dedi. Açtığımda onların âlemindeydim. Burada yaşayacağız dedi. Etrafa baktığımda aklım durdu. Öyle değişik yaratıkları vardı ki cinler çok farklı birbirinden. İnsanlar gibi değil. Bazıları havada bazıları yerde. Ve zengin fakir olayı burada da var. Mahmer beni bir eve götürdü. Köy evi gibi. Burada kalırız dedi. Evde annesi ve babası vardı ilk kez görmüştüm onları. Tıpkı insan gibiydiler. Gülümsediler bana. Burada kal bundan sonra dedi annesi. Vücudumda bir titreme vardı havale geçirir gibi oldum. Mahmer beni koltuğa yatırdı. Elini başıma koydu. Koyduğunda uyumuşum ya da bayılmışım. Gözlerimi açtığımda gördüğüm şeyin rüya olduğunu düşündüm, ama etrafa bakınca hala onların âleminde olduğun gördüm. Mahmer bana bir içecek verdi tadı çok garipti. Zorla da olsa içirdi. Bu sana enerji verecek bir daha böyle hasta olmayacaksın dedi. Gerçekten de onu içince kendimi daha rahat ve güçlü hissetim.

Ben onların âleminde çocuk doğana kadar kaldım. Doğum gerçekleşti. Çocuğa bakmaya korkuyordum neye benzeyecek bilmiyordum. Annesi koçağına alıp bana getirdi bebeği. Gel bak oğlunu gör dedi. Oğlum mu oldu benim dedim. Yüzünü açtı bebeği bana tuttu. Öyle güzel bebekti ki. Saçları simsiyahtı ve çoktu. Kaşları kirpikleri upuzundu. Kucağıma aldım. Hislerimi tarif etmekte çok zorlanıyorum belki kendinizi benim yerime koyarsanız ne hissettiğimi anlayabilirsiniz. Gelecek kaygısı vardı bende. Hem dünya için hem ahiret için. Çocuk olduktan sonra artık gitmek istediğimi söyledim. Ben insandım ve hiçbir zaman bu âleme ait olmamıştım. Tekrar döndük önce ailemin yanına gittim. Mahmer de benimle geldi. Kapıda ben ve Mahmer’i görünce annem yine fenalaştı. Çok korkuyorlardı. Mahmer içeri giremedi. Çünkü koruma muskaları yapmışlar yaklaşamadı bile. Ben içeri girdim. Annem kapıyı kapattı hemen. Babam salonda oturuyordu. Beni görünce boynuma sarıldı. Geldin mi oğlum döndün mü yuvana dedi. Kovduğun günü ne çabuk unuttun baba dedim. Başını öne eğdi. Baba yuvama döndüm ama tek değil. Mahmer ve çocuğum da var dedim.

Gözleri fal taşı gibi açıldı.

Ben onlara Mahmer’in ne kadar iyi olduğunu insanlar asla zara vermediğini anlattım. Beni Mahmer’le kabul ederseniz gelirim yoksa giderim baba dedim. Annemle birbirlerine baktılar. Gelin sizi onunla tanıştırayım dedim. Annem sandalyeden kalktı. Oğlum sen delirdin mi yavrum ne dediğini şu kulakların duyuyor mu ben korkuyorum ne kadar iyi olursa olsun korkuyorum dedi. Saatlerce ikna etmek için uğraştım. Sonunda tamam dediler dışarı çıktık. Annem dua ede ede geldi. Mahmer Müslüman değildi. Ama Müslümanları çok sevdiğini söylemişti bana. Neyse annem baktı kucağında da bebek. Konuştular. Annem ona sorular sordu. Ve senden çok korkuyorum bana hiç yaklaşma dedi, Mahmer tamam dedi. Benim hatırıma bunu kabul ettiler. Mahmer onlara pek gözükmedi. Ama çocuk hep gözüküyordu. Annem bebeğe alışmıştı ama yüzüne her baktığında ağlardı ne düşünüp ağladığını bilemiyorum.

Ben o ara iş buldum çalışmaya başladım elimize para geçince de kendimize ev tuttuk. 1 yıl sonrada o evi borç harç satın aldım. Benim açımdan her şey yolundaydı. Zamanla çocuk büyüdü. Cinin insanla evlenmesi onların âleminde yasak. Ve büyük cezası var. Ben onların âlemine gittiğimde beni hiç dışarı çıkarmadılar. Adeta saklamışlardı.

Her nasıl olduysa bizim evlendiğimiz ve çocuk yaptığımız duyuldu. Mahmer’i kendi mahkemelerinde yargıladılar ve suçlu buldular. Mahmer’in bu âleme gelmesi yasaklandı. Bir gece uyurken kapı çaldı. Yalnızdım evde. Kapıyı açtım. İri yarı bir adam var karışımda yanında da iki adam daha var. Alın bunu çabuk dedi iri adam. Siz kimsiniz beni nereye götürüyorsunuz demeye kalmadı. Kendimi mahkemede buldum. Mahmer de ordaydı ve ağlamıştı gözleri yaşlıydı. Ben Mahmer’i çok sevdim çocukluğumdan beri beraberiz. Çocuğumuz olacağına ihtimal vermemiştim ama oldu dedim. Beni yargılayan kişi afetti. Ama Mahmer’i artık göremeyeceğimi söyledi. Ben de ağladım. Ağlarken kendimi salonda yatarken buldum. Rüya mıydı gerçek miydi anlayamadım. Ama bir daha Mahmer’i ve çocuğumu göremedim. Çok hoca gezdim tekrar görmek için hiçbirinin gücü yetmedi. Orda mahkeme kurulmuş ve karar verilmişse bir şey yapılamaz dediler. En son bir hoca buldum. Bu adam Erzurum’da.

Bir padişah cini var.

Yani çok güçlü. O padişah cin emir verdi ve ben Mahmer’e ve çocuğuma kavuştum. Şimdi hala beraberiz. Sizin kanalınızın geçek hikâyelerden oluştuğunu söyledi bana. Ve çok iyi biri olduğunuzu söyledi. Hatta isminizi de ondan öğrendim. Çok önceden söylemişti bana. Ben çok mutluyum huzurluyum. Ancak ahirette ne olur diye düşünüyorum hep. Korkuyorum cehenneme gitmekten. Mahmer şu aralar Müslüman olmaya sıcak bakıyor. Belki olur. Çocuğum da büyüdü. Ben 30 yaşıma gireceğim yakında. Çok sakin kalabalık olmayan bir yerde oturuyoruz. Ailem duruma alıştı. Biliyorum bazıları şizofren olduğumu söyleyecek. Bazıları uydurduğumu söyleyecek ama yaşadığım her şey gerçek. Bir cümlesinde yalan yok buna inanabilirsiniz. Hayat hikâyem bu. Paylaşmanızı çok isterim. Sevgi ve selamlar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*